Jeffrey Young’a göre, erken dönem uyum bozucu şemalar, temel bakım veren kişilerle olumsuz yaşantılarımız sonucu oluşur ve çocukluk ve ergenlik süresince gelişir. Bu şemalar anılardan, duygulardan, bilişlerden oluşan, kişinin benlik algısını ve kişilerarası ilişkileri etkileyen ve yaşam boyunca süren tekrarlayıcı örüntülerdir ve büyük ölçüde işlevsizdirler. Dattilio ise ek olarak ilişkinin doğasına dair öğrenilmiş şemaların birçok kaynağı olabileceğini söyler. Bunlar; aile, kültür, gelenekler, medya, erken çocukluk deneyimleri olabilir. Buna ek olarak bireyler çift haline geldikten sonra da kendilerine ya da ilişkilerine özgü yeni şemalar oluşturabilirler. Genel olarak, Atkinson şema terapi ile çiftler arası iletişimin artmasına ve evlilik bağının korunarak güçlenmesine yol açacağını ve şema terapide amacın uyumlu ve esnek modları geliştirerek çiftler arasında sınırları olan güven ilişkisini kurabilmek olduğunu belirtiyor. Şema terapi birçok alanda yapılan çalışmalarla sadece bireysel terapide değil ayrıca çift terapisinde de çok yararlı bir terapi modeli olduğunu ispatlamaktadır. Günümüzde artan sayıda çift terapistleri cinsel terapi, aile terapileri