Uzman Klinik Psikolog Rabia Yavuz

Bibliyoterapi

Bibliyoterapi

Psikolojik sorunların çözümünde terapinin sunduğu birçok teknik vardır. Bunlardan biri de bibliyoterapidir. Peki bibliyoterapi nedir? Birey, kaygı bozukluğu, depresyon gibi psikolojik sorunlar yaşarken zihninde ve vücudunda yaşadığı sorunları anlamayabilir. Kitaplarla terapi ise kişinin yaşadığı bu zorluğu anlaması ve çözmesi konusunda bilgiler kazandırır. Bu nedenle bibliyoterapi, okumayı seven bireyleri kendi iç dünyalarını anlama ve irdeleme konusunda yol gösterebilecek kitaplarla tanıştırmayı hedefler. Psikolojik danışmanlık alma sürecinde bireyin sorunları ile ilgili kitapları okuması önerilir. Bu şekilde kişinin terapi odası dışındaki zamanlarda da kendisine psikolojik yardım sağlama tekniğini geliştirmesi mümkün olur.

Hastalıklar hayatın bir parçası. Ayrıca sağlıklıyken çok da farkında olmadığımız tutum, davranış ve duygularımız hakkında bedenin bize bir şeyler söyleme çabası da aynı zamanda. Özellikle de kronik hastalıkları iyileştirmek için çalışan Dr. Gabor Mate uzun yıllar boyunca sahip olduğu tecrübeleri bu kitapta bir araya getirmiş. Mate vertigo, MS, kanser, ülseratif kolit gibi birçok kronik rahatsızlığın duygularımızla kurduğumuz problemli ilişkilere dair bize neler söylediğini okurlarla paylaşmış. Üstelik, kitabın son bölümünde hastalıklara karşı bizi daha dayanıklı yapabilecek 7 anahtar da mevcut. Gelin bedenimizin, ağrılarımızın, hastalıklarımızın bizimle ilgili neler söylediğine kulak verelim. Terapi sürecinde Somatik Deneyimleme uygulaması ile bedenimiz ile bizimle iletişime geçen duygularımıza ulaşma fırsatı bulmak mümkündür.
Gabor Mate. Vücudunuz Hayır Diyorsa: Duygusal Stresin Bedelleri. İletişim Yayınları.

Prof. Dr. Psikiyatrist Kemal Sayar’ın Hatıraların Evi adlı kitabında bir parça da olsa tuzumun olması benim için ayrı bir mutluluk.
“Ev, dünyaya kök saldığımız yerdir. Aile ise “kalpsiz bir dünyada son sığınak”tır; şefkatin son kalesi. İnsan kimliği hatıralarla oluşur. Aile bu bakımdan hatıraların evidir. Bir evi “yuva” yapan da budur.”
Kendimizle ve ötekiyle kurduğumuz ilişkinin temelleri dünyaya gözlerimizi açtığımız yuvalarda atılır. Buradaki ilişkiler ilerde kurmayı ümit ettiğimiz ya da kurduğumuz aile üzerinde etki sahibidir. Kimimizin aile ortamı besleyici ve kuşatıcı iken bazılarımızın büyüdüğü ortam yıkıcı ve tüketici olabilir. Özellikle her şeyin akışkanlaştığı bir dünyada yuvalarımız ihtiyacımız olan sabiteyi bize verebilecek yegâne yerler. Lakin modern hayatın bireyselleşme miti, yuvalarımıza bir yer ayırmayı reddederek bizi ihmal ettiğimiz aile hayatımızdan ya da kendimizle kalma ihtiyacımızdan ötürü başarısızlığın yalnızlaştırıcı karanlığında bırakabiliyor. O yüzden ilişkilerimiz, işimiz ve kendi iç dünyamızla olan ilişkimizi dikkate almak bu kaygan zeminde daha da büyük bir önem arz ediyor. Şimdi evlerimizi yuva yapabilmek için her zaman yaptığımızdan daha fazla çaba gösterme zamanı. Bu kitap, evden yuvaya giden yolu aydınlatıyor.
Kemal Sayar. Hatıraların Evi. Kapı Yayınları.

Merhum Doğan Cüceloğlu’nun bıraktığı kıymetli eserlerden biri. Eş seçimine dair sorular aldığımda önerdiğim bir kitap. Eş seçimi önem arz etmektedir zira çalışmalar iyi bir ilişki kurmanın ve sürdürmenin yaşam boyu iyilik halimiz üzerinde önemli bir paya sahip olduğunu göstermektedir. Evlilikten neler beklediğimize dair hepimizin istekleri vardır. Bu kitap ise bizim evliliğe neler verebileceğimizi düşünmek için çok iyi bir başlangıç.

Doğan Cüceloğlu. Evlenmeden Önce. Remzi Kitabevi.

16 Şubat 2021 yılında bir savaşçıyı kaybettik. Doğan Cüceloğlu’nun vefat haberini büyük bir üzüntü ile karşıladım. Zor zamanlarımda bana en iyi gelen yazarlardan biridir kendisi. Arkasında birbirinden güzel eserler bırakarak dünyadan ayrıldı.
Bu eserinde Doğan Cüceloğlu şimdi ve gelecekte karşılaşabileceğimiz zorluklar ne olursa olsun eğer dayanıklı, duygu düzenleme becerileri gelişmiş, zorluklarla mücadele ederek bazı tecrübelere sahip olmuş, saygı ve sorumluluk duyguları gelişmiş bireyler haline gelebilirsek her güçlüğü aşabileceğimizi öğretiyor.
Doğan Cüceloğlu. Savaşçı. Remzi Kitabevi.

Covid-19 virüsü ile pandemik bir dönemle tanıştık. İki zor yılı geride bıraksak bile hala etkileri üzerimizde. Önümüzdeki yıllar da belki kolay olmayacak ama zoru kolay kılmak için yapabileceğimiz şeyler de var. Benim ve danışmanlarımın çok istifade ettiği bu faydalı eserde sadece Covid-19 virüsü bağlamındaki kaygılar değil, hayatımızın kuşatan tüm kaygı türlerine karşı kendimizi güçlendirebileceğimiz kıymetli tavsiyeleri bulacaksınız.
Kemal Sayar (ed). Kaygı Çağı: Salgın Zamanında Ruh Sağlığı. Kapı Yayınları.

Spinoza demiş ki “Bedenin hareket gücünü artıran, azaltan, sınırlayan ya da genişleten her şey, zihnin hareket gücünü artırır, azaltır, sınırlar ya da genişletir. Ayrıca zihnin hareket gücünü artıran, azaltan, sınırlayan ya da genişleten her şey, bedenin hareket gücünü artırır, sınırlar ya da genişletir”. Travmatik deneyimlerin bedenlerimizde var olan kayıtlarını açığa çıkarmak ve onları yeniden işlemlemek beden ve zihin arasındaki ahengi tekrar kurmamıza yardım edebilir. Bu eserde travmadan iyileşmenin ve sonrasında büyümenin yeni yollarını bulacaksınız.
Peter Levine. Kaplanı Uyandırmak: Travmadan İyileşmek. Butik Yayıncılık.

Ebeveynlerimizin sadece fiziksel özelliklerini miras almıyoruz. Yaşama dair birçok yerleşik şemamız doğduğumuz evlerde gelişiyor. Ebeveynleri ve yakın çevresiyle sağlıklı bir ilişki kurarak gelişen çocuklar, yaşam yolculukları boyunca aldıkları ya da alacakları yaraları en kısa sürede sarabilir. Elbette, mizaçları gereği daha kırılgan ve hassas olan ya da öncesinde travmatize edilmiş çocuklar, özel ilgiye ihtiyaç duyabilir. Lakin unutmamalı ki, gelişim bir bütündür ve ömür boyu devam eder. Yetişkinliğe gelince, kendi çocukluğuyla barışan birçok danışanla çalıştım. Bu olgunlaşmanın yolu ise, hayalini kurduğumuz aile ya da çocukluk anlatısını serbest bırakmaktan geçiyor. Kendi çocukluğumuzu kabul edip sevdikçe, anladıkça çocukluk yaralarımız iyileşiyor ve sağlıklı bir yetişkin olarak yaşamayı öğreniyoruz. Bu kitapta ailelerimizden kimi duyguların bize nasıl ulaştığını ve oluştuğunu örnek diyaloglar eşliğinde takip etmek mümkün.

Jonice Webb. Çocuklukta İhmalin İzi: Boşluk Hissi. Sola Unitas Yayıncılık.

Hemen her gün anne babalardan çocuklarının telefon ve internet kullanımına dair sorular alıyorum. Ebeveynlerin sorularına Hocam Kemal Sayar ve Sezin Benli’nin bize kazandırdığı bu kitabı önererek yanıt veriyorum. Malum, çocuklarımız teknoloji ve dijital iletişim çağının içine doğdular ve pek çok kaynaktan sağlıklı olmayan yanlış bilgilere ulaşabilirler. Özellikle çocukların oynadığı dijital oyunların pek çoğu ağır şiddet sahneleri içeriyor. 2015 yılında Amerikan Psikoloji Birliği’nin şiddet içerikli oyunlarla ilgili yayınladığı bir rapor var. Raporun sonucuna göre, çocukların şiddet içerikli davranışlara ve düşüncelere maruz kalması empati becerilerinden yoksun olmalarına sebep oluyor. Şiddet içeren oyunlarla çocukların saldırgan davranışlar göstermesi arasındaki ilişki bir hayli önemli; fakat bu üzücü tablonun en temel nedeni de oyunlar değil. Evde yaşanan ilişkilerin dinamiği, evimize giren medya araçlarından daha da önemlidir. Bu sebeple çocukların hem evde hem de medyada rol model aldığı kişiler, ileride nasıl bireyler olacakları noktasında belirleyici bir role sahiptir. Bu kitapta dijital çağının yerlisi olan çocuklarımız ile nasıl iletişim kurabileceğimize dair çok kıymetli bilgiler ve öneriler bulacaksınız.
Kemal Sayar & Sezin Benli. Dijital Çocuk. Kapı Yayınları.

Ruhsal sıkıntılarla mücadele ederken karşımıza çıkan münbit bir kaynak; çocukluk. Eğer duygusal olarak yetkin ve ihtiyacınız olduğunda yanınızda olabilecek ebeveynlere sahip olmadan büyüdüyseniz; depresyon, kaygı bozukluğu, öfke, yalnızlık, terk edilme gibi sorunlarla mücadele ediyor olabilirsiniz. Maruz kaldığınız ebeveynliğin sonuçlarını fark etmek, yaşadığınız duygu durumlarını anlamlandırmanıza ve bu acı verici duygulardan arınmak için yardım almanıza vesile olabilir. Duygusal açıdan olgunlaşmamış ebeveynliğin farklı türleri olsa da çocuklar üzerinde bıraktığı etkiler bazı ortak noktalara sahiptir. Örneğin, çocuklar ebeveynlerinin yanında kendilerini yalnız, önemsiz, kapana sıkışmış, bireysellikleri saygı görmemiş ya da sürekli ailesini hayal kırıklığına uğratmış hissedebilir. Kendi çocukluk öykümüzden kaçmanın bedelini ağır rahatsızlıklarla ödüyoruz. Bu sebeple çocukluğumuza bakmak bize yeni özgürlük alanlarının kapılarını da açabiliyor. Alice Miller bu eserde kendi gerçeğimizle karşılaşmak için bize bir kapı açıyor.
Alice Miller. Yetenekli Çocuğun Dramı. Profil Kitap.

WhatsAPP & Randevu Al
WhatsAPP & Randevu Al
Go to Top