Covid-19 virüsü ruh halimizi ciddi anlamda etkiledi, etkilemeye devam da ediyor. Yaşadığımız pandemi döneminde ruh sağlığı sorunlarının başında gelen depresyonda artış gözlemlendi. Peki, depresyon nedir? Depresyonla nasıl mücadele edebiliriz?
Depresyonun ne olduğunu bilmek önemlidir. Çünkü:
Her şeyden önce depresyonun ne olduğunu bilmek ruh halimizdeki değişimler hakkında ne zaman profesyonel yardım aramamız gerektiğini anlamak açısından çok önemlidir. Üstelik koronavirüs salgınının üzerimizde yarattığı endişe ve belirsizlik yüzünden çaresizlik gibi zor duygular deneyimliyoruz. Bu zor duygularla baş başa kalmak depresif hissetmekle depresyonda olmak arasında ayrım yapmayı zorlaştırabilir. Yeni verilere bakılırsa ruh sağlığı konusunda doğru bilgilere sahip olmanın önemi iyiden iyiye arttı. Örneğin, Amerika Birleşik Devletleri’nde Covid-19 salgınından bu yana depresif belirtiler salgın öncesi döneme kıyasla üç kat artmış durumda. Bu artış koronavirüsün sadece fiziksel sağlığımızı değil ruh sağlığımızı da tehdit ettiğini göstermekte. Üstelik daha önce depresyon geçmişi olan ya da depresyona karşı savunmasız olan bireyler için bu dönem daha da kritik bir öneme sahip. Kaliforniya Üniversitesinde Klinik Psikoloji Bölümünde Profesör olan Nancy Liu, salgın döneminin depresyona yatkınlık anlamında hepimiz için bir riski yanında getirdiğine dikkat çekiyor. Hepimizin bu dönemde kendimizi kötü, çaresiz ya da umutsuz hissetmesi anlaşılır bir durum. Her felakette olabileceği gibi bu salgın döneminde de endişeli ya da depresif hissetmemiz çok tabii. Belki kendinizi umutsuz hissediyor, başkaları ile temas kurmak konusunda isteksizlik yaşıyor ya da eskiden yapmaktan keyif aldığınız şeylerden eskisi kadar keyif almıyor olabilirsiniz.
Depresyonun ne olduğunu bilmek önemlidir. Çünkü:
Ayrıca bu belirtileri bilmek kendiniz bu semptomları yaşamasanız bile eğer çevrenizde yaşayan birisi varsa ona yardım etmenize de imkân sağlar. Zira böyle durumlarda yardım aramak bile depresyonda olan insanlar için oldukça güç olabilir. Depresyonda iken harekete geçmek, bir uzman aramak her zamankinden daha zordur. Üstelik karantina döneminde hareket kısıtlığımız yüzünden sağlık hizmetlerine ulaşımımız oldukça sınırlandı. Neyse ki, online terapi sayesinde evimizin hijyenik, güvenli ve konforlu ortamından ayrılmadan psikolojik destek alabildik, riskleri azaltmak için insanlar halen web terapi almaya devam ediyor.
Depresyonun ne olduğunu bilmek önemlidir. Çünkü:
Depresif hissetmekle depresyonda olmak arasındaki farklar vardır. Elbette hepimiz zor zamanlarda üzgün ya da kaygılı hissedebiliriz, lakin üzgün olmak ile depresyonda olmak arasında veya endişeli olmak ile kaygı bozukluğu geliştirmek arasında farklar vardır.
Depresyonun ne olduğunu bilmek önemlidir. Çünkü:
Depresyon belirtileri haftalarca sürebilir ve hayatımızın işlevselliğini ciddi anlamda bozar. İşlevsellik derken kastedilen gündelik hayatta yaşamlarımızı idame ettirmek için yaptığımız işleri yapamaz hale gelmektir. İşe gitmekte güçlük yaşar, kişisel bakımımızı yapmakta zorlanır hale geliriz. Buna ek olarak dikkate değer miktarlarda kilo alımı ya da kilo kaybı yaşayabiliriz. Bu kilo değişimi istek dışı gerçekleşir. Kilodaki bu değişiklik karantina dönemi gibi zamanlarda sürekli hareketsiz olmaktan dolayı yaşayabileceğimiz ufak kilo değişimlerinden farklıdır. Üstelik bu değişikliklere ek olarak istek kaybı, iş göremezlik, değersizlik hissi gibi durumlardan da yakınıyorsanız dikkatli olmakta ve bir uzmanla görüşmekte fayda var.
Depresyonun ne olduğunu bilmek önemlidir. Çünkü:
Depresyon hayat memat meselesidir, zira bu hastalığa eşlik eden intihar düşünceleri nedeniyle depresyondaki kişinin hayati tehlikesi vardır. Bu büyük risk göz önüne alınmalı ve gerektiği zaman uzman desteği almaktan geri durulmamalıdır. Depresyonda olan bireylerin kendilerinin yardım arayışına girmeleri kolay değildir, zira hastalığın kendisi harekete geçmeyi ya da yardım almayı zorlaştıran şeyin ta kendisidir. Bu yüzden çevrenizde depresyon belirtilerine sahip ve haftalardır bu belirtilerden bazılarından mustarip insanlar varsa onlarla bu konuda konuşmak, yardım seçenekleri konusunda onlarla istişare etmek, yapılan istişarenin neticesinde profesyonel destek almalarına yardım etmek faydalı olabilir.
Depresyonun ne olduğunu bilmek önemlidir. Çünkü:
Duygu durum bozukluklarından biri olan depresyon söz konusu olduğunda ilaç desteği kritik öneme sahiptir. Ayrıca hastalığın tedavisinde terapinin çok etkili olması sebebiyle terapi almakta çok fayda vardır. Karantina önlemleri yüzünden daha fazla sayıda uzman çevrimiçi yollarla hastalara destek sağlamaya başladı. Bu şekilde terapi hizmeti daha ulaşılabilir hale geldi salgın döneminde. Online terapi bizleri evimizdeki psikolog fikriyle tanıştırdı. Artık zaman, hastalık ve mesafeleri aşarak psikolojik sağlığımız için harekete geçmek daha kolay ve ulaşılabilir. Yapılması gereken profesyonel bir uzmandan yardım alıp hastalıkla mücadele etmektir.
Depresyonun ne olduğunu bilmek önemlidir. Çünkü:
Hepimiz ruh halimizde değişimler yaşıyoruz ve bunun için yapabileceğimiz şeyler de var. Örneğin, keyif aldığımız şeyleri yapmak için küçük adımlar atmayı deneyebiliriz. Bizi depresyona yatkın hale getiren psikolojik faktörlerden biri de öğrenilmiş çaresizlik kavramıdır. Bu kavram, bireyin hayatındaki olaylar karşısında kontrolü yokmuş gibi hissetmesini ifade eder. Rüzgârın önünde savrulan bir yaprak gibi olduğunu hisseden kişi kendini çaresiz olarak görür. Yaşamının kontrol alanında olan aktiviteler planlamak ve bunları uygulayıp keyif almak hem duygu durumunun düzelmesine hem de kontrol duygusunun artmasına yardım eder. Ulaşılabilir, keyif verici aktiviteler planlamak ve onları uygulamak depresyonun başlangıç aşamasında önleyici bir etkiye sahip olabilir. Resim yapmak, yürüyüşe çıkmak, spor etkinliklerinden biri ile ilgilenmek, kitap okumak, sosyalleşmek, görüntülü bir görüşme yapmak, bir Zoom grubuna katılarak eğitim almak, çiçek yetiştirmek, yeni yemek tarifleri denemek ya da bir enstrüman çalmayı öğrenmeye başlamak gibi. Seçenekler kişilerin zevkleri ve yatkınlıklarına göre artırılabilir.
Depresyonun ne olduğunu bilmek önemlidir. Çünkü:
Bedenimize özen göstermek bu dönemde çok daha hayati bir öneme sahip. Bedenimizi korumak için iyi beslenmenin yanında egzersiz yapmak da çok önemli. Egzersiz yapmanın sadece fiziksel sağlığımıza değil ruh sağlığımıza da iyi geldiğine dair birçok bulgu mevcut. Egzersizin olmadığı hareketsiz bir yaşam, bizi depresyona daha yatkın hale getirebilir. Bu yüzden yeterince uyumak, sağlıklı beslenmek, egzersiz ve öz bakım alışkanlıklarımızı devam ettirmek salgın gibi kritik zamanlarda daha da önemli hale geliyor. Bu davranışlar depresyonu önlemeye katkı sağlar. Belki salgın döneminde eski egzersiz alışkanlıklarınızı kaybetmiş olabilirsiniz. Yine de yürüyüşe çıkmak, bisiklete binmek gibi uygulanabilir yeni egzersiz fırsatları arayabilirsiniz.
Depresyonun ne olduğunu bilmek önemlidir. Çünkü:
Eylem duygusunu geliştirmek de depresyona karşı koruyucu bir faktör olarak kullanabileceğimiz seçeneklerden biridir. Sizin için önemli olan konularda ufak da olsa adımlar atmaya başlamak kontrol duygunuzu geliştirir. Size iyi gelen şeyleri hayatınıza katmak için plan yapmak hem hedeflerinize ulaşmanıza yardımcı olur hem de ruh halinizi iyileştirir. Plan yapmak da umudu taze tutmanın yollarından biridir.
Depresyonun ne olduğunu bilmek önemlidir. Çünkü:
Depresyona yatkınlığı artıran psikolojik faktörlerden biri de bilişsel üçlü düşünme biçimine sahip olmaktır. Aaron Beck, depresyonun psikolojik yapısını açıklamak için bu üçlü yapıyı kullanır. Bu üçlü biliş sistemi depresyona yatkın bireylerde normal bireylere göre daha yoğun görülür. İlk yapı bireyin kendine dönük olumsuz düşüncelere sahip olmasıdır. İkinci yapı ise dünyaya yönelik olumsuz bilişlere sahip olmaktır. Sonuncusu ise geleceğe dair olumsuz beklentilere sahip olmak. Örneğin, girdiğiniz sınav iyi geçmedi. Bu üzücü deneyimi kendinize açıklarken aptal ya da tembel olduğunuzu söyleyen bir iç ses duyabilirsiniz. Ya da dünyanın adil bir yer olmadığını, tüm eğitim sisteminin çarpık olduğunu düşünmeye yatkın olabilirsiniz. Bir başka düşünce ise bundan sonra gireceğiniz sınavların hepsinin kötü geçmesini beklemek olabilir. Bu üç yapının da ortak noktası aşırı genelleme yapmaya yatkın olmakla ilgilidir. Oysa depresif bilişsel üçlü düşünce yapısına sahip olmayan bir birey, bu deneyimin bir seferlik olduğunu, sınav sorularının her zamankinden daha zor olduğunu, bir dahaki sefere daha iyi bir sonuç alabileceğini ya da diğerlerinin de bu sınavda zorlanmış olabileceğini düşünerek de aynı durumu farklı bir perspektiften değerlendirebilir.
Depresyonun ne olduğunu bilmek önemlidir. Çünkü:
Kendimize dönük olumsuz bir düşünce yapısına sahip olmak bizi psikolojik olarak güçsüz kılar. Depresyonda sık görülen değersizlik duygusunu tetikleyebilir. Acımasızca yapılan öz-eleştiriler bireyi aciz ve umutsuz hissettirebilir. Bu olumsuz düşüncelere ilaç olabilecek öz-şefkat kavramı ve onun uygulamalarından faydalanmak mümkün. Öz-şefkat Kristin Neff tarafından 2003 yılında psikoloji dünyasına kazandırılmıştır ve bireyin kendine yönelik nezaketini ifade eder. Öz-şefkat; öz-nezaket, ortak insanlık duygusu ve farkındalık olmak üzere üç ana bileşene sahiptir. Bu bileşenler kendi içlerinde karşılıklı etkileşim içine girerek kendine yönelik anlayış ile oluşturulan bir zihin yapısını inşa eder. İnsanlar başkaları başarısız olduğunda ya da hata yaptığında onları acımasızca eleştirmek, yaşanan bu olumsuz deneyimin tek başına o kişinin bir eksik ya da kusurundan kaynaklandığını düşünmek yerine anlayış göstermeye daha yatkındır. Oysa benzer bir başarısızlık ya da hatalı davranış durumunda birey kendine karşı oldukça eleştirel ve yargılayıcı olabilir. Yaklaşık üç kişiden ikisinin kendine karşı eleştirel olmaya yatkın olduğu göz önüne alınırsa bireylerin öz değerleri için bu durumun ne kadar büyük bir risk oluşturduğu görülebilir.
Depresyonun ne olduğunu bilmek önemlidir. Çünkü:
Başkalarıyla bağlantıda olmak depresyona karşı koruyucu faktörlerden biridir. Çalışmalar gösteriyor ki, insanlar başkalarını mutlu ettiğinde çok daha fazla mutlu oluyor. Amacımız kendimizi mutlu etmek olmasa bile diğerlerinin mutluluğuna vesile olmak bize kendimizi çok iyi hissettiren şeylerden biri. Komşumuza ihtiyacı olan bir şey olup olmadığını sormak, yolda insanları başımızla selamlamak ya da açık havada yürüyüşe çıkarken bir arkadaşımızı davet etmek gibi küçük etkileşimler bile iyilik halimizi artırıyor ve bizi depresyona karşı koruyabiliyor. Depresyonda olan bir bireyin başkalarıyla temas kurmak için adım atmasının güçlüğünü de unutmamak gerek. Böyle zamanlarda normalden daha fazla çaba harcamaya gönüllü olmak o yüzden çok önemli.
Depresyonun ne olduğunu bilmek önemlidir. Çünkü:
Birey depresyon belirtileri gösterdiğinde kendisinin durumunu iyileştirmek için harekete geçmesi düşük bir ihtimaldir. Bu yüzden depresyon ile mücadele ettiğini düşündüğünüz kişilere onları önemsediğinizi, her zaman onları can kulağıyla dinlemeye hazır olduğunuzu göstermeniz önemlidir. Elbette bu ilginizi ısrarcı olmadan karşınızdaki bireyin sınırlarına saygı göstererek yapmak kritik bir öneme sahiptir. Depresyon ile mücadele etmek ya da depresyonda olan birine destek olmak uzun ve meşakkatli bir süreç olabilir. Fakat gösterdiğiniz her samimi davranış hem karşınızdaki bireye iyi gelecek hem de başka birine yardım etmiş olmaktan dolayı siz daha iyi hissedeceksiniz. Ayrıca çevrenizde depresyonda olan biri varsa bu sadece onu ya da sizi değil, herkesi etkileyecektir. İnsan ilişkilerinin domino etkisi vardır. Bu domino etkisi sayesinde bizim yapacağımız her olumlu katkı da bu etki zincirinde yerini alacaktır.
Depresyonun ne olduğunu bilmek önemlidir. Çünkü:
Elbette birinin depresyona girmesini engellemek bizim elimizde değil. Bu noktada depresyonun ne olup olmadığını bilmek ve gerektiği durumlarda kendimiz ya da çevremizdeki biri için uzman desteği almak için kendimizi geliştirebiliriz. Bu yüzden bu semptomlara karşı bilgili olmak ve gerektiğinde harekete geçebilmek önemlidir. Merhamet ve anlayışı hem kendimizle hem diğerleri ile paylaştıkça hepimiz bir fark yaratabiliriz.